Esra Feride GÖKÇİMEN'in ifadesinin yalan ve iftiralarla dolu olduğunu, ifadenin alındığı 11.07.2006 tarihinde kendisinin ulusal birlik partisinin genel başkanlığı görevinden alındığını, ifadede geçtiği gibi parti binasının Küçükyalı'da değil Şişli'de bulunduğunu, Küçükyalı' da kendisine ait binanın birinci katında özel ofisinin bulunduğunu, www.ulusalbirlikkomitesi.com isimli internet sitesinin kendi adına olan bir site olmadığını, bu dönemde ulusal birlik platformunun bir internet sitesi kurmak istediğini, binada kiracı olarak bulunan KEMAL BUBLİŞ 'in ortağı olan ESRA FERİDE GÖKÇİMEN'in web tasarımcısı olduğunu ve yardımcı olabileceğini söylediğini, kendisinin. Bizzat Esra Feride GOKÇİMEN'e internet sitesi hazırlaması için yetki vermediğini, ancak KEMAL BUBLİŞ' e söylemesini ilettiğini, daha sonradan öğrendiğine göre Esra Feride GOKÇIMEN'in binaya gelip giden kişilerin fotoğraflarını kuruluş yapıyoruz diyerek topladığını, kendisinin ve başkanı olduğu platform ile hiç bir siyasi birlikteliği olmayan Esra Feride GOKÇIMEN'in kocası, ortağı KEMAL BULBİŞ ve yanlarında çalışan ilgisiz kişilerin isimlerini Ulusal Birlik Komitesi kurucular kurulu şeklinde internet sitesine yazdığını, yaklaşık 15-20 gün sonra kendisinin bundan haberi olduğunu ve siteyi tamamen kapatmasını istediğini, bunun üzerine sitenin kapandığını, bütün bu olayların Danıştay saldırısı olarak bilinen olaydan yaklaşık 3-4 ay önce olduğunu, Muzaffer TEKİN'in kendi bürosuna ara sıra 5-6 ay gibi uzun aralıklarla çay içmeye geldiğini, SAVAŞAN TOSUNOĞLU ve onun arkadaşı olan MAHMUT AYDIN'ın da ara sıra yanma geldiklerini, bunun dışında Esra Feride GOKÇIMEN'in ifadesinde ismi geçen başka bir MAHMUT' un yanma gelip gittiğini bilmediğini, böyle birisinin gelmediğini, ALPARSLAN ARSLAN'ı tanımadığını ve yanma gelip gittiğinin kesinlikle yalan olduğunu,
"It is clear that the current wave of Palestinian terrorism, which began in the wake of the Camp David summit failure, has nothing to do with a spontaneous Palestinian action to "resist the occupation." The Palestinian leadership had taken a strategic decision to abandon the path to peace and to use violence as their primary tactic for advancing their agenda. This decision undermined the bedrock foundation of the peace process - the understanding that a solution can only be reached through compromise rather than inflexibility, and through negotiation rather than violence. The Palestinian claim that Israel's presence in the territories caused the terrorism began as a desperate attempt to deflect criticism after Arafat rejected Israel's peace proposals. It quickly evolved into an excuse for the inexcusable - the indiscriminate murder of innocent civilians.Terrorist attacks can never be justified, and they are particularly tragic when the disputed issues could have been settled through negotiations. The Palestinian Authority had been given a real opportunity to end the conflict through negotiations. However, Israel's olive branch was met with a hail of gunfire and a barrage of suicide bombers. The greatest obstacle to peace is not the lack of a Palestinian state, rather it is the existence of Palestinian terrorism."
Bir süre Ümit SAYIN'm Orhan'a gönderdiği mesajdan bahsettikten sonra, Orhan'ın mesajdaki yazının içeriği ile ilgili "Çok haklısınız da şimdi... Cepheyi genişletmemek gerekiyor", "Silahlı Kuvvetler şuanda hakikaten görevini yapıyor iyi yapıyor" dediği, Ü. SAYIN'm da "Yargıyı ele geçirdiler YÖK'ü ele geçirdiler" "Üniversiteler ele geçti bizi Üniversitelerde barındırmayacaklar", "Pakistan'dan beter olacak Türkiye" dediği, bir süre aynı konu üzerinde konuştuktan sonra Ü.SAYIN'm "E şimdi şu var Dolmabahçe'de ne oldu", "Ondan sonra neler oldu, daha sonra niye hiç ses çıkartılmadı, ee hani özü ve sözü lafları, hani elektronik muhtıra, bir kurumda tutarlılık aranır yani" dediği, bir süre değişik konularla ilgili konuştukları, Diyarbakır Escort Diyarbakır Escort Diyarbakır Escort görüşmenin devamında Ü. SAYIN'm "Ben bu vatanı hiç satmadım ama, artık TSK'nm (Türk Silahlı Kuvvetleri) ihanet ettiğini düşünüyorum" dediği, Orhan'ın da "Evet maalesef dediği, daha sonra Pakistandaki Askeri darbe ile ilgili konuşmalar yaptıklan, görüşmenin sonlanna doğru da, Ü. SAYIN'm "Ben bir umut göremiyorum artık", "Yani bunlara dur diyen olmayacak mı", "Cumhuriyet kalmadı ki rejim bitti artık" dediği, Orhan'ın da "Mutlaka olacak Hocam bu memleketin sahipleri de mutlaka vardır ama at izi it izi birbirine kanştı biliyorsun" dediği, Ü. SAYIN'm "Hani BÜYÜKANIT şeyi yıkamazlardı ne güzel konuşuyordu konuşurken güzel ama eylemde bir şey yok" dediği, Orhan'ın ad "Ama şimdi onlar gereğini yapıyorlardır şeyi biliyorsunuz yani en azından operasyon hakke keten şeyleri de var bunları yüz yüze konuşuruz" dediği
"It is clear that the current wave of Palestinian terrorism, which began in the wake of the Camp David summit failure, has nothing to do with a spontaneous Palestinian action to "resist the occupation." The Palestinian leadership had taken a strategic decision to abandon the path to peace and to use violence as their primary tactic for advancing their agenda. This decision undermined the bedrock foundation of the peace process - the understanding that a solution can only be reached through compromise rather than inflexibility, and through negotiation rather than violence. The Palestinian claim that Israel's presence in the territories caused the terrorism began as a desperate attempt to deflect criticism after Arafat rejected Israel's peace proposals. It quickly evolved into an excuse for the inexcusable - the indiscriminate murder of innocent civilians.Terrorist attacks can never be justified, and they are particularly tragic when the disputed issues could have been settled through negotiations. The Palestinian Authority had been given a real opportunity to end the conflict through negotiations. However, Israel's olive branch was met with a hail of gunfire and a barrage of suicide bombers. The greatest obstacle to peace is not the lack of a Palestinian state, rather it is the existence of Palestinian terrorism."
Bir süre Ümit SAYIN'm Orhan'a gönderdiği mesajdan bahsettikten sonra, Orhan'ın mesajdaki yazının içeriği ile ilgili "Çok haklısınız da şimdi... Cepheyi genişletmemek gerekiyor", "Silahlı Kuvvetler şuanda hakikaten görevini yapıyor iyi yapıyor" dediği, Ü. SAYIN'm da "Yargıyı ele geçirdiler YÖK'ü ele geçirdiler" "Üniversiteler ele geçti bizi Üniversitelerde barındırmayacaklar", "Pakistan'dan beter olacak Türkiye" dediği, bir süre aynı konu üzerinde konuştuktan sonra Ü.SAYIN'm "E şimdi şu var Dolmabahçe'de ne oldu", "Ondan sonra neler oldu, daha sonra niye hiç ses çıkartılmadı, ee hani özü ve sözü lafları, hani elektronik muhtıra, bir kurumda tutarlılık aranır yani" dediği, bir süre değişik konularla ilgili konuştukları, Diyarbakır Escort Diyarbakır Escort Diyarbakır Escort görüşmenin devamında Ü. SAYIN'm "Ben bu vatanı hiç satmadım ama, artık TSK'nm (Türk Silahlı Kuvvetleri) ihanet ettiğini düşünüyorum" dediği, Orhan'ın da "Evet maalesef dediği, daha sonra Pakistandaki Askeri darbe ile ilgili konuşmalar yaptıklan, görüşmenin sonlanna doğru da, Ü. SAYIN'm "Ben bir umut göremiyorum artık", "Yani bunlara dur diyen olmayacak mı", "Cumhuriyet kalmadı ki rejim bitti artık" dediği, Orhan'ın da "Mutlaka olacak Hocam bu memleketin sahipleri de mutlaka vardır ama at izi it izi birbirine kanştı biliyorsun" dediği, Ü. SAYIN'm "Hani BÜYÜKANIT şeyi yıkamazlardı ne güzel konuşuyordu konuşurken güzel ama eylemde bir şey yok" dediği, Orhan'ın ad "Ama şimdi onlar gereğini yapıyorlardır şeyi biliyorsunuz yani en azından operasyon hakke keten şeyleri de var bunları yüz yüze konuşuruz" dediği
댓글 달기 WYSIWYG 사용