Tape no:5019 de kayıtlı 12.05.2008 günü saat 22.33’ de Cafer isimli şahısla yapmış olduğu görüşmede özetle; Şüphelinin "Ne kadara parası yüksekmiş fiyatı çok bulunca adamlar peki alın demişler abi şöyle düşünmez misin sen ulan demek ki bu ULUSALCILAR da kendilerini paraya şey yaptılar.", "İnternet sitelerinde birinde bi slogan sana BİZ KAÇ YTL yiz .", "Neler gelecek yani hem bu kadar iddalı olacaksın bu işin koç başı olmaya soyunacaksın …", "Benim diceksin ben yaparım diceksin benim planlarım var Türkiye’ yi ben kurtarırım diceksin projem hazır diceksin ondan sonra alıp Fetullah’ a zaam edeceksin bu çok ağır bi şey ya çok ağır bi şey…", "Ya bi gün dedim kimin adamı olduğu çıkarsa yani, yani görevli çıkarsa şaşırma dedim.", " Yani bu insanları satıyosun yani." dediği, Cafer’ in "Bende onu anlamıyorum şimdi bir milyon iki yüz otuz bin adamdan yüz lira isteseydi kesin verirdi", "Yüz lira alsaydın zaten yüz yirmi üç trilyon ederdi.", "Niye sattı ben hala anlamıyorum CHP’ ye geleydin bide senin en çok güzel şeyin o yani bi açıklayaydın kardeş benim durumum bu halk sahip çık yâda ben gidiyom ölüyom de", "Yani bu şey oldu vuruşa vuruşa ölemedi"
Tape No:5039, 27.05.2008 tarihinde saat:16.15 de Engin A. ile yaptığı görüşmede özetle; Engin A.’ nın "Perşembe akşamı Tirebolu derneğinde İlhan SELÇUK’ la ilgili toplanıyoruz", "yirmi kişi kadar varız", "İlhan abim zaten o toplantıları dağıtmayın sürdürün demişti" "…(anlaşılmıyor)devam ediyoruz yine ııı... o gece İlhan abimle konuştum ben bu sabah ııı..." dediği, M.Ali BALBAY’ ın "haha", "hıhı" "evet hıhı" dediği, Engin A.’ nın "Çarşamba akşamı saat yedide buluşuyoruz Tirebolu derneğinde" dediği, M. For more info regarding Escort Bayan DiyarakıR Sitesi visit our web site. Ali BALBAY’ ın "tamam" dediği, Engin A.’ nın "Akın için bişey yapabildin mi" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "Şener optik hocayla konuştum" dediği, Engin A.’ nın "konuştun" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "ama dedim biz şu anda dedim bir durumla karşı karşıyayım dedim tam bir Cumhuriyet ailesinin adamı dedim" dediği, Engin A.’ nın "evet bravo" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "bizim Ankara da dostumuz İlhan abinin dostu yahi orta bizim aileden bi kişi dedim profesör Akın Y. dedim adını duydum dedi hemen", "adını duydum dedi dedim ki tıp fakültesi açıyomuşsunuz dekanı olmak üzeri o liste de yer alması bile yetecek dedim" dediği, Engin A.’ nın "ha", "çok iyi" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "aile durumu olarak size söylemek sorumluluğunda hissederek arıyorum dedim "dediği,
Ahmet Çetinsaya’nın yeğeni Ömer Çetinsayan’ın Don Petro Disco’daki hisselerini tehdit etmek suretiyle Söylemezler’in aldığını, Ömer Çetinsaya’nın göstereceği adreslerde sanık araması yaparken Kızıltoprak’taki büroyu tespit ettiklerini ve buraya tesadüfen komiser muavini ile Ömer Çetinsaya’nın gittiklerini, büroya önce komiser muavininin girdiğini, içerdeki şahısların komiser muavininin silahını alıp yere yatırarak etkisiz hale getirdiklerini, içeriden gelen sesleri duyan Ömer Çetinsaya’nın içeriye girip bu durumu görmesi üzerine silahını çekip çatışmaya girdiği ve bu sırada SÖYLEMEZLER’in adamı olup daha önce Ankara’da Rumork Disco önünde Sedat Bucak’ın yeğenlerini öldüren sanıklardan Sait Aydın’ın öldüğünü, olayın tahkikatını yaparak ele geçen sanıkları adliyeye gönderdiklerini ve firarda olan aralarında Faysal Söylemez ve Sena Söylemez’in de bulunduğu sanıkları yakalamak için ekipler oluşturduklarını, ancak, bu sırada İl Emniyet Müdürlüğüne getirilen Kemal Yazıcıoğlu’nun kendisinin görev yerini değiştirdiğini, bunun üzerine yıllık izne ayrıldığını, izinde iken de kendi görevlendirdiği ekiplerin Adana otoyolunda Söylemez Kardeşleri yakaladıkları, bunlardan Faysal Söylemez’in ifadesinde, Başkomiser Halim Apaydın aracılığı ile kendisine para verdiğini söylediğini, bunun yalan olduğunu ve Faysal Söylemez ile Halim Apaydın’ın Mahkemede " biz polisteki ifademizi işkence sonucunda verdik, böyle birşey söylemedik" diyerek yalanladıklarını, rüşvetin oluşabilmesi için bir işin yapılmış olması gerektiğini, halbuki Söylemezler tahkikatında yaptıkları bir usulsüzlüğün bulunmadığını, işkenceden suçlandıklarını, hem işkence yapmanın hem de rüşvet almanın mümkün olamayacağını,
-Başka bir sayfasında; "03 Mart 2006 Sevgi Erenerol, Ergun Poyraz, Tenzile Rüstemhanlı, Önder Bey, (Ercüment ovalı Mevltü Aydın 30 dak.) Saat 17:30’da 9:30’a kadar bir sohbet KEMAL ABİM TOPLANTIYA KATILAMADI, Antalya seyahati nedeniyle -Unutmadan konuşulanları kayda geçirmekteyim (1) Ergun Poyraz’ın en son sarfettiği cümlelerden başlamak istiyorum, Hayri B.Bey’in kendisini kazıkladığından Necip Bey’in kitaplarının trilyon liralar tuttuğundan, kendisine kazık atıldığından bahsetti. Bunları neden söyledi? Sevgi hanım Toplumsal Dönüşüm Yayınevinde neler oluyor insanlar (Hüseyin Mümtaz vs) kimseler paralarlını alamadılar Galiba devirler falan olmuş dedi Ergun Poyraz da bunun üzerine (O kadın devredildi dedi) (Hayri bey evden bile çıkmıyormuş) dedi" devamındaki sayfa da "(2) Paşalardan ve Türk ordusunun paşa …Yahudiler elinde olduğundan bahsedildi. -T.K, Y.B., E.Ö.-H.Ö.’ün akraba ve (dönme) Sabatyist-Yahudi olduklarından bahsedildi- …Bu fikirlerin ısrarlı sahibi Ergun Poyraz Ya şimdi E.Poryraz’ın bu düşüncesini yorumlamak istiyorum; Bu adam TSK’nın yardım ve korumasıyla kitap yazıyor, belgelere ulaşıyor, ama adam ordu aleyhinde propaganda ya ısrarla devam ediyor- Bu adam gerçekten Ordunun mu yoksa ordudaki din ağırlıklı kesimin mi yoksa ordudaki mason ağırlıklı kesimin mi emrinde?" yazdığı,
댓글 달기 WYSIWYG 사용