Bu komisyon üyelerinin hiç birinin bu işlere karışmamış olması, en az hakkında şaibeler olan kimseler olmasının da bir teminat olduğunu, başta komisyon başkanı olmak üzere bu olayın Türk devletinin kendisi ile hesaplaşabilmesi olduğunu, Sayın Demirel’in de bu konuya girmesi gerektiğini, Ancak koalisyon menfaatleri ve siyasî menfaatlerin buna mani olduğunu, siyasî menfaatlerin bir tarafa bırakılması sözkonusu olmadan, bu işin tam üstüne gidilmesinin mümkün olamayacağını, herkesin kendine göre sorunları olduğunu, o sorunun karşı tarafla dengelendiğini, karşılıklı anlaşmalar olduğunu, bunun ihtilal idarelerinde hiç olmadığını, ihtilal yönetimlerinin en fazla yolsuzluğun olduğu dönemler olduğu, çünkü hesap soran kimsenin bulunmadığı, Millet Meclisine para kazanmak için değil, hizmet için girmeye başlanılması gerektiğini, halbuki şu anda parlamento dahil herkesin malı götürmek için bu işi diyet borcu ödemek için yaptıkları, onun için daha iyi bir sistem kurulması gerektiğini, Emniyette yapılan operasyonun çok yerinde olduğunu, Meral Akşener’in dürüst bir insan olduğuna inandığını, Koalisyon yıkılmasın diye kimsenin kolay, kolay bu işlere göz yummayacak hale geldiğini, bunun da güzel bir şey olduğunu,
Tape No:9130, 28.12.2008 günü Füsun ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; FÜSUN'un "...şimdi SİTARE beni geri aradı yarın 12 de bir Anıtkabirleri var" , "Ondan sonrada yola çıkacak yarın akşam sizi evinizden arayacak sabah kaçta Gezi de olacağınızı kararlaştırdiniz" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Tamam ne oldu yönetime mi girmiş" dediği, FÜSUN'un "Yönetim disiplin kuruluna istemiş onu içerdeki bey ona seçilmiş konuşma yapmış gayet iyi bilmiyorum niye disiplin kurulu" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Memnun tamam o zaman" , "Demek disiplin kuruluna geçmişler" dediği, FÜSUN'un "Hıhı Öyle istemiş çünkü o beyefendi" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Ondan sonra coşkular bundan şunu çıkartıyoruz ki bir müddet sonra televizyonu da çalıştıracaklar ondan sonra daha öyle mi çıkıyor bunlar " dediği, FÜSUN'un "Evet evet" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Öyle çıkıyor" dediği, FÜSUN'un "Onu yapmalılar eğer parti kuruyorlarsa" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Başka türlü olmaz yani bir televizyonla anladım kadarıyla Yaşar OKUYAN'la birisi daha genel başkan yardımcısı olmuş" dediği, FÜSUN'un "Bilmiyorum hocam hiç takip etmedim " dediği,
Ancak Diyarbakır’ın güzellikleri sadece mimari yapılarıyla sınırlı değildir. If you enjoyed this information and you would certainly like to get even more info regarding DiyarbakıR escort bayan rehberi kindly browse through the web-page. Diyarbakır, binlerce yıllık tarihi boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir şehirdir. Diyarbakır Mutlu Son kadınları, sadece güzellikleriyle değil aynı zamanda toplumsal katkılarıyla da önemli bir rol oynarlar. Göz alıcı geleneksel kıyafetler, zarif takılar ve zarafetle işlenmiş makyajları, Diyarbakır escort kadınlarının güzelliklerini vurgular. Birçok escort kadın, şehirdeki çeşitli sivil toplum kuruluşlarında aktif olarak yer alır ve toplumlarının gelişimine katkı sağlarlar. Ayrıca, geleneksel el sanatları ve mutfak becerileri konusundaki yetenekleriyle şehrin kültürel mirasını yaşatırlar. Diyarbakır’ın güzel escort kadınları sadece kendi topluluklarına değil aynı zamanda şehir dışından gelen ziyaretçilere de büyük bir hoşgörüyle yaklaşırlar. Şehirde yaşayan escort kadınlar, bu zengin mirası kendi güzellikleriyle birleştirerek benzersiz bir çekicilik sunarlar. Bu zengin tarih, Diyarbakır’ın kültürel çeşitliliğini ve güzelliklerini etkilemiştir. Diyarbakır, tarihi ve kültürel zenginliklerin yanı sıra güzel escort kadınlarıyla da ünlü bir şehirdir. Diyarbakır’ın güzel escort kadınları, şehrin zengin mirasını ve kültürel dokusunu yansıtarak, bu şehri daha da özel kılıyorlar.
Ergenekon Silahlı Terör Örgütüiçinde 2002 yılında Milli Mücadele Hareketi olarak meydana getirilen bu oluşumun liderinin şüpheli Kemal Aydın olduğu hususunda dosya içeriği karşısında bir kuşku bulunmamaktadır. Örneğin şüpheli Neriman Aydın tarafından 20.02.2007 tarihinde Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahsa yazılan mektupta; "Bizim düşüncemiz ise millet bu büyük davayı bir güç halinde konuşuncaya kadar Önder’i bu tür emperyalist tedbirlerden ve yaratacakları bilinçli ve amaçlı tehlikelerden uzak tutmaktır. ancak yine karar Önderimizin ve sizindir…Kemal Aydın’dan ve Ali Özoğlu’ndan birer tane daha olsaydı keşke, ama yok… yok yok.. Öncelikli görevimiz sizi gücümüzün yettiğince korumaktır…", 09.11.2005 tarihinde Sevgi ERENEROL isimli şahsa hitaben yazılan mektupta ise; "…Türk Milletinin Ulusal uyanışında bir büyük mücadeleyi zaferle sonlandırmak üzere tarihi bir sorumluluğu üstlenen Sayın Kemal Aydın Bey…" , yine şüpheli tarafından gönderilen bir a mailde, "Kemal AYDIN benim ağabeyim... üç bucuk yıldır muhteşem bir hareketin önderliğini yapmaktadır..." ifadeleri kullanılmaktadır. Yine birçok mektup ve konuşmada şüpheli Kemal Aydın’dan "Büyüğümüz", "Büyüğümüz bir müthiş Türk olup, bize 4,5 yıldır Önderlik yapmaktadır", "Sen öyle bir insanla tanıştın ki, seni her konuda yetiştirecek, geleceğe hazırlayacak engin bir bilginin sahibidir kendisi. Zaten böyle olduğu için bizlere önderlik yapmaktadır" ifadeleri kullanılarak söz edilmekte ve yokluğunda bile kendisinden bahsolunurken olağanüstü saygı gösterilmektedir.
Tape No:9130, 28.12.2008 günü Füsun ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; FÜSUN'un "...şimdi SİTARE beni geri aradı yarın 12 de bir Anıtkabirleri var" , "Ondan sonrada yola çıkacak yarın akşam sizi evinizden arayacak sabah kaçta Gezi de olacağınızı kararlaştırdiniz" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Tamam ne oldu yönetime mi girmiş" dediği, FÜSUN'un "Yönetim disiplin kuruluna istemiş onu içerdeki bey ona seçilmiş konuşma yapmış gayet iyi bilmiyorum niye disiplin kurulu" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Memnun tamam o zaman" , "Demek disiplin kuruluna geçmişler" dediği, FÜSUN'un "Hıhı Öyle istemiş çünkü o beyefendi" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Ondan sonra coşkular bundan şunu çıkartıyoruz ki bir müddet sonra televizyonu da çalıştıracaklar ondan sonra daha öyle mi çıkıyor bunlar " dediği, FÜSUN'un "Evet evet" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Öyle çıkıyor" dediği, FÜSUN'un "Onu yapmalılar eğer parti kuruyorlarsa" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Başka türlü olmaz yani bir televizyonla anladım kadarıyla Yaşar OKUYAN'la birisi daha genel başkan yardımcısı olmuş" dediği, FÜSUN'un "Bilmiyorum hocam hiç takip etmedim " dediği,
Ancak Diyarbakır’ın güzellikleri sadece mimari yapılarıyla sınırlı değildir. If you enjoyed this information and you would certainly like to get even more info regarding DiyarbakıR escort bayan rehberi kindly browse through the web-page. Diyarbakır, binlerce yıllık tarihi boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir şehirdir. Diyarbakır Mutlu Son kadınları, sadece güzellikleriyle değil aynı zamanda toplumsal katkılarıyla da önemli bir rol oynarlar. Göz alıcı geleneksel kıyafetler, zarif takılar ve zarafetle işlenmiş makyajları, Diyarbakır escort kadınlarının güzelliklerini vurgular. Birçok escort kadın, şehirdeki çeşitli sivil toplum kuruluşlarında aktif olarak yer alır ve toplumlarının gelişimine katkı sağlarlar. Ayrıca, geleneksel el sanatları ve mutfak becerileri konusundaki yetenekleriyle şehrin kültürel mirasını yaşatırlar. Diyarbakır’ın güzel escort kadınları sadece kendi topluluklarına değil aynı zamanda şehir dışından gelen ziyaretçilere de büyük bir hoşgörüyle yaklaşırlar. Şehirde yaşayan escort kadınlar, bu zengin mirası kendi güzellikleriyle birleştirerek benzersiz bir çekicilik sunarlar. Bu zengin tarih, Diyarbakır’ın kültürel çeşitliliğini ve güzelliklerini etkilemiştir. Diyarbakır, tarihi ve kültürel zenginliklerin yanı sıra güzel escort kadınlarıyla da ünlü bir şehirdir. Diyarbakır’ın güzel escort kadınları, şehrin zengin mirasını ve kültürel dokusunu yansıtarak, bu şehri daha da özel kılıyorlar.
Ergenekon Silahlı Terör Örgütüiçinde 2002 yılında Milli Mücadele Hareketi olarak meydana getirilen bu oluşumun liderinin şüpheli Kemal Aydın olduğu hususunda dosya içeriği karşısında bir kuşku bulunmamaktadır. Örneğin şüpheli Neriman Aydın tarafından 20.02.2007 tarihinde Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahsa yazılan mektupta; "Bizim düşüncemiz ise millet bu büyük davayı bir güç halinde konuşuncaya kadar Önder’i bu tür emperyalist tedbirlerden ve yaratacakları bilinçli ve amaçlı tehlikelerden uzak tutmaktır. ancak yine karar Önderimizin ve sizindir…Kemal Aydın’dan ve Ali Özoğlu’ndan birer tane daha olsaydı keşke, ama yok… yok yok.. Öncelikli görevimiz sizi gücümüzün yettiğince korumaktır…", 09.11.2005 tarihinde Sevgi ERENEROL isimli şahsa hitaben yazılan mektupta ise; "…Türk Milletinin Ulusal uyanışında bir büyük mücadeleyi zaferle sonlandırmak üzere tarihi bir sorumluluğu üstlenen Sayın Kemal Aydın Bey…" , yine şüpheli tarafından gönderilen bir a mailde, "Kemal AYDIN benim ağabeyim... üç bucuk yıldır muhteşem bir hareketin önderliğini yapmaktadır..." ifadeleri kullanılmaktadır. Yine birçok mektup ve konuşmada şüpheli Kemal Aydın’dan "Büyüğümüz", "Büyüğümüz bir müthiş Türk olup, bize 4,5 yıldır Önderlik yapmaktadır", "Sen öyle bir insanla tanıştın ki, seni her konuda yetiştirecek, geleceğe hazırlayacak engin bir bilginin sahibidir kendisi. Zaten böyle olduğu için bizlere önderlik yapmaktadır" ifadeleri kullanılarak söz edilmekte ve yokluğunda bile kendisinden bahsolunurken olağanüstü saygı gösterilmektedir.
댓글 달기 WYSIWYG 사용