Bu ihbar üzerine adı geçenler 28.08.1996 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğünde gözaltına alınmışlardır. Başbakanlık Teftiş Kurulunun 09.01.1997 tarihli raporuna esas teşkil eden belgeler ve İstanbul DGM C.Başsavcılığınca Emniyet Genel Müdürlüğünden celbedilip, cevabi yazı ve belgelere göre; Sedat Edip BUCAK’ın korunması için İl Koruma Kurulu sadece bir polis memuru görevlendirilmesini uygun görmüş ve bu karar, merkez koruma kurulunca da yeterli görülerek onaylandığı halde 06.08.1996 günü Sedat Edip BUCAK’a dördü İstanbul’da, ikisi İzmir’de görev yapan 6 polis memurunu (Ayhan ÇARKIN, Oğuz YORULMAZ, Ercan ERSOY, Mustafa ALTINOK, Enver ULU, Ö.KAPLAN) tahsis edilerek tayinlerinin yapılması, bu kişilerin derhal koruma görevlerine başlamayıp üç aylık bir dönem içerisinde ayrı ayrı göreve başlamalarının KORUMADA ACİLİYET OLMADIĞINI ortaya koyması, Sedat Edip BUCAK’ın yazılı talebinin bir gün sonrası olan 07.08.1996 günü yapılması, bu korumalardan üçünün Ömer Lütfi TOPAL’ın öldürülmesi ile ilgili olarak gözaltına alınan kişiler olması ve birinin de (Ö.KAPLAN) bu kişiler lehine tanıklık yapan kişi olması, ayrıca bu memurlardan Oğuz YORULMAZ’ın Özel Harekat Daire Başkanvekili İbrahim ŞAHİN’in İstanbul Asayiş Şube Müdürü Yardımcısı olduğu dönemde koruması olması, daha sonra Hüseyin KOCADAĞ’ın koruması olması, bilahare yine Ankara’da İbrahim ŞAHİN’in koruması olması, daha sonra da Sedat Edip BUCAK’ın koruması olması ve bu dönemlerde gerek Oğuz YORULMAZ’ın gerekse diğer polis memurlarının Ömer Lütfi TOPAL’ın ortakları olan Sami HOŞTAN ve Ali Fevzi BİR ile, Sedat Edip BUCAK ile İbrahim ŞAHİN’in yanına gidip gelirken tanıdıklarını açıkça beyan etmeleri bir bütün olarak nazara alındığında, bu korumaların özel olarak Sedat Edip BUCAK’ın yanında toplandıklarını göstermektedir
Diplomatik pasaport sahiplerinin yurtiçi giriş ve çıkışlarda (ihbar olmadıkça) kendilerinin ve eşyalarının aranmaması gerçeğinden hareketle yurtiçine giriş ve çıkışlarda kara para, silah ve uyuşturucu gibi hususlarda aranmama imkânından Ömer Lütfü TOPAL’ın da istifade etmiş olabileceği düşünülmektedir. Mehmet Özbay adına düzenlenmiş olan silah taşıma ruhsatı ile ilgili işlemde kusuru görülenler hakkında rapor düzenlenmişo lup, cezai bakımdan polis müfettişlerince fezleke düzenlenmektedir. 11- Abdullah Çatlı’ya Mehmet Özbay sahte kimliği ile İstanbul’da Silah Taşıma Ruhsatı verilmesinde suistimali görülenler hakkında evrak tefrik edilerek Görevsizlik Kararı ile İstanbul İl İdare Kuruluna gönderilmiştir. 1- İfade verenin veya sorguya çekilenin kimliği tespit edilir. Kaldıki, yukarıdaki tesbitlere göre bu beraberlik tesadüf değil önceden tesbit edilmiş bir buluşma olduğu, İstanbul’da bulundukları ilk günde Abdullah Çatlı, Sedat Edip Bucak ve Hüseyin Kocadağ’ın gizlenen buluşmaları ve görüşmelerinden anlaşılmaktadır. Nitekim, Susurluk İlçesi civarında meydana gelen malum trafik kazasında birarada bulunan kişiler, bunların yanlarında taşıdıkları silahlar ve belgeler ile bu kişilerin, iddianamede isimleri zikredilen diğer kişilerle ilişkilerinin boyutları ve yine yukarıda izah ve ifade edilen bir kısım olaylar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, Susurluk kazasında birarada bulunan kişilerin yukarıda ifade edilen şekilde, yasadışı eylemlerinden birinin daha hazırlık hareketlerine başladıklarını göstermektedir. Savcılık da 1996/3514 sayılı hazırlık numarası vererek soruşturmaya başlamıştır
Kapsamı genişletilerek sürdürülen soruşturmada Ergenekon Terör Örgütüne ulaşılmış, 27 adet el bombasının da Ergenekon Terör Örgütüne ait olduğu tespit edilmiştir. Soruşturma kapsamında elde edilen diğer delillerden ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ'nün bugüne kadar gerçekleştirdiği eylemlerle nihai amaçlanna ulaşamadığı, bu nedenle darbe zemini oluşturma yolunda kanlı eylemlerini planlamaya devam ettiği tespit edilmiştir. Yüce Atatürk' ün öncülüğü ile tesis edilen demokratik sistemimizin yine Yüce Atatürk'ün adı kullanılarak ve faaliyetlerine maskeleme yapılarak Ergenekon terör örgütü tarafından antidemokratik müdahalelerin gerçekleşmesine çalışıldığı açık bir şekilde anlaşılmıştır. Soruşturmada,5-10-ll Mayıs 2006 tarihlerinde Cumhuriyet Gazetesi idare binasına el bombası atılması olaylarının ve 17.05.2006 tarihinde Danıştay Saldırısı olarak bilinen olayın da Ergenekon Terör Örgütünün eylemleri olduğuna dair aşağıda açıklanacak olan deliller elde edilmiştir. Bu telefon görüşmesi tabii seyri içerisinde okunduğunda , Zeki Yurdakul ÇAĞMAN'in Danıştay Saldırısı olayının ne aşamaya kadar aydınlatılabildiğini henüz C.savcılığı ifadesinden çıkan Mahmut ÖZTÜRK'e sorduğu, Savcılıktan serbest bırakılmanın rahatlığı ve olaydan bu kadar kısa bir süre içerisinde telefonunun dinlenebileceğine ihtimal vermediği düşünülen Mahmut ÖZTÜRK'ün yine de terör örgütlerinin olmazsa olmaz gizlilik prensibine elinden geldiğince uyarak ve muhatabını da bu konuda fazla konuşmaması için uyararak, adını vermediği Muzaffer TEKİN'in halen gözaltında olduğunu, kendi düşüncesine göre olayın kendilerinin bağlantılarına kadar aydınlatıldığını, hiyerarşide kendilerinden üst konumda bulunan kişilere ise henüz ulaşılamadığını söylediği anlaşılmaktadır
If you have any type of questions concerning where and the best ways to utilize diyarbakır eskort, you can call us at our web-page.
댓글 달기 WYSIWYG 사용